Masa Akademi

Mehmet Aydemir

Masa Akademi olarak faaliyetlerimize 2021 yılında, Antalya’da merkez ofisimizde başladık. M.A.S.A Akademi akrostiş bir ismimden oluşmaktadır. Bu MASA’NIN etrafında ilk etapta 7.kişilik bir ekip ile başlamak istedik. İkinci olarak bu Masa’nın etrafına 13.kişilik bir ekip kurmayı planlıyoruz. Bu boş 6 sandalyeleri kim oturacak sorusu: Her alanda kendine güvenen, özgür, yenilikçi, amaçı gelecekte FARK YARATMAK isteyen bireyler olacak… Hayattan kazandığınız ve sizce; benim gibi ”Mehmet AYDEMİR”, kendim için dediğim gibi “MAYDEMİRCE” Felsefesi olup bunu haykırmak isteyenlerin olacak… Bu içsel yolculuğumuzda bizlere yol göterecek olan ruhsal rehber olark belirlediğimiz tek kural “Sınırsız Hiçlik”tir. Bu masada bende olmalıyım; demek isteyen tüm idealist yüreklere diyebileceğim. “DAHA NEYİ BEKLİYORSUN”. Bir saldalye çek…

belgesel

Yaratıcı Belgesel Eğitimi:

M.A.S.A Akademi olarak; Yaratıcı Belgesel eğitimlerinde iki farklı eğitimi bizlerden isteyebilirsiniz. Kişiye Özel Yaratıcı Belgesel Eğitimi: Bu eğitimlerimizin kapsamını. Sizin bilgi seviyenize göre sizlerin ihtiyaçlarınıza cevap vermektir. Bu bağlamda bizlerle iletişim kurmanız ve isteklerinizin belirlenmesi bizim için size destek anlamında büyük önem taşımaktadır. Grupça Senaryo Yazım Eğitimi: Bu eğitimlerimizin tamamı belirlenmiş atölye tarihlerinde alabileceğiniz eğitimlerdir.

Yaratıcı Belgesel Eğitimi: Read More »

Film yapım Eğitimi:

Film yapım Eğitimi:

M.A.S.A Akademi olarak; Film Yapım eğitimlerinde iki farklı eğitimi bizlerden isteyebilirsiniz. Ayrıca üçüncü bir seçenek olarak tarih ve grup sayısını belirliyelim. Farkı siz yaratın. Kişiye Özel Film Yapım Eğitimi: Bu eğitimlerimizin kapsamını. Sizin bilgi seviyenize göre sizlerin ihtiyaçlarınıza cevap vermektir. Bu bağlamda bizlerle iletişim kurmanız ve isteklerinizin belirlenmesi bizim için size destek anlamında büyük önem taşımaktadır. (Yazmış

Film yapım Eğitimi: Read More »

Senaryo Eğitimi

Senaryo Eğitimi:

M.A.S.A Akademi olarak; Senaryo eğitimlerinde iki farklı eğitimi bizlerden isteyebilirsiniz. Ayrıca üçüncü bir seçenek olarak tarih ve grup sayısını belirliyelim. Farkı siz yaratın. Kişiye Özel Senaryo Eğitimi: Bu eğitimlerimizin kapsamını. Sizin bilgi seviyenize göre sizlerin ihtiyaçlarınıza cevap vermektir. Bu bağlamda bizlerle iletişim kurmanız ve isteklerinizin belirlenmesi bizim için size destek anlamında büyük önem taşımaktadır. Grupça

Senaryo Eğitimi: Read More »

Veda busesi…

Bir sen sığmadın şu Dünya’ya Bir de senin kendinde saklı düşlerin… Gün geldi kırıldın, sustun Gün geldi isyan ettin, baktın uzunca süre Hep bir anlam verdin, olmalıydı dedin… Ne hayallerin vardı oysa sınırsız Ufuk gıpta ile bakardı sana, sen ise ötesi sevdalı Renklerin uyumunu isterdin, takıştırıp yakıştırırdın Cümlelerin anlamı vardı sende, ona göre dinlerdin Afacanlık

Veda busesi… Read More »

Bilgisiz Farkındalık…

Doğan güneş ufuktan başını kaldırmıştı derler Oysa güneş hep aynı yerindedir Güneş ne batar, nede doğar Değişen dünyanın eksenidir… Aşk derince bir hissiyat Uğruna nice riskler aldıran Kimine göre, neye göre var Yokluğu; varlığı kadar halden anlamayan bir muamma… Yaşam hiçbir zaman durmayan Akışkan Değişken Evrimleşen Olgunlaşan ve hatta dibine düşen Bitti dediğinde yeniden başlayan…

Bilgisiz Farkındalık… Read More »

Özlenmek II…

Zaman acımasız değil, hiçbir zaman Zaman şahitlik eder, olacaklara Olmuşlar ise anılarda saklıdır, zihnin derinliklerine işler Özlemek / Özlenmek Göreceli kavramlardır… Kayıplarımız var, paylaştığından anıları Bölüştüklerimiz var, bir bütünü Ödeştiklerimiz var, içimize sığmadığından Birde hep eksiktir, hiç ulaşılmadığından… Özlemek / öz/lemden/dir Özel/dir bir bedene sığdığından… Özlenmek ise yüce kavram Öncelikle bir gönülde yer almak Sonra

Özlenmek II… Read More »

Adalet…

Bugün sana lazım diyenler, bilmez misiniz Ozan söylemiş “Gün gelir sana da lazım olur.” Diye… Adaletin olmadı yerde, türküler söylenmez ÖZGÜR Meyveler tatsız, dualar manasız, fikirler kayıp Düşünceler zincirlere vurulmuş, diller bağlanmış, Doğan güneş kırmızı, gün kara ve bulutlar ağlar şimdi… Adalet dil, din, ırk ve mezhep tanımaz Bugün doğuda Kürt, Alevi, Ermeni, Kuzeyde Laz,

Adalet… Read More »

Özlenmek I…

Gözü peklik değildi, özlemek Delikanlılık etmek ise hiç değil, eğer mertlik ise söylemek Haykırmak bazen çare değil Gözünden sakınmak / sahibi olduğundan… Tütüyor uzakta, hiç sönmediğinden Uzuyor bakışlar, hiç sanki geçmemiş zaman Asi hala, sorsan can bedenler ayrılmadığından… Dudaklar nemli ve ıslak / arada kuruyan Yürek içten içe sarmal / birde meraklı Bir girdap tek

Özlenmek I… Read More »

Ağlama duvarı ağladı…

İlklerin ve oluşların özüdür T-NRI; Mazideki yeminlerin yükü Şimdilerin içinde bulunduğu hal Çocuklarımızın gelecekteki gülüşleri Sondan önce sevişmelerin busesidir… Her kul affet der T-NRIYA; Kul hesap vereceğinden af dileyebilir Kul ağlar ve içten temizlenir günah ve kirden Lakin bakanlar ve başkanlar; Devlet ağlama duvarı değildir başta isen… Son yıllarda bir söylem çıktı ortaya Önüne gelen

Ağlama duvarı ağladı… Read More »

Kokusuz düşler…

Düşmüşlerdi bir kere dünyaya Kimimin zikrine, kiminin fikrine Akıl haykırırdı essiz ve nadide bir örnekçe sine. Düş çıplak hatta nü Hoyrat ve çılgın, dönüşmek istercesine Gem tutmaz ve özgürlükçü firari. Var olma hissiyatı Var olabilme ümidi Var olunca ortaya koyabileceğiz bir aşk adsız. Henüz ağlamamışken Henüz sana ninni söylenmemişken Henüz sen bir şeylere anlam verememişken

Kokusuz düşler… Read More »

Beyaz gömlek…

Tarihe bir not alalım, beyaz ton sesinden “Ey Türk gençliği” diyen Atamın… Ve SİZ ülkemin gençliği bilin Özgürlük için yola çıkıldığında; 19. Mayıs’ta Samsun’dan Cephe de Sırt sırta veren ecdadın Kurtuluş savasında dökülen kanlarımızda din, dil, ırk, mezhep ayırmadı… Bir notadır; Anadolu’yu uyandıran; o çığlık” Karaoğlan nirede HA evlatlar” diyen ananın Tarih toprağa yazar beyaz

Beyaz gömlek… Read More »

Emanete ihanet edilmez…

Kanar, inceden bir sızı Uzar, bulutların ötesinde hür Tükenmez, hasrettir inceden kar altında saklı Can işte, suskun ve mağrur bakar… Gözlerin kapanır, ben düşünürüm Gözlerin yeşil veya mavi bakar, ben düşünürüm Uzar bakışların, inceden ben düşünürüm Sen hayal edersin sevgiliyi, ben diye düşünürüm… Düş emanet, hiç bilmediğin sırların hazinesinin bir parçası Düşler bir yumak, hiç

Emanete ihanet edilmez… Read More »

Düşünceler de ağladı…

Bir söylem, bir kaide idi devletlik Görüş değil, Bir sağ veya sol benimsemesi de değil, Bir ana fikri temsil ederdi. “Babo” Devlet adamlığı ise namus, adamlık idi Hatayı kabul etmezdi, Sebebi evlatların bekler “Babo” gibi… “İhtarname çeken TÜRK halkı” Siz ey adamlar Ey kravatlılar Ey koltukların üstünde oturanlar, bilmez misiniz emanettir o; Tanrı vergisi nefes

Düşünceler de ağladı… Read More »

Neyin, Neresindeyiz…

Bir poyraz aldı seni benden Dalıp gittim yine dalgalara. Bekler insan, umuttan Umut eder, zamandan Zaman şimdi şu an hain, gaddar üstelik… Öldüm mü? Bilemedim Cimdik attım bir an bacağıma, canım acıdı. Böyle hissedermiş galiba insan, heyecandan Heyecan biraz sonraki, gelecek Gelecek dediğin bir muamma, en alasından Teslim oluyordu mana dalganın turkuazına ve koynuna şimdi…

Neyin, Neresindeyiz… Read More »

Islanırken yanmak…

Hep bir uğraş, Hep bir dört bilinmeyenli denklemdir, Arzu, his, aşk ve sevmek… Güzellik göreceli kavram; Kime göre… neye göre… Ruh diyordu üstat, Kimine göre içinde olan çocuk, hiç elini tutmadığın Kimine göre aradığı ruh ikizi… Aslında denklemi oluşturan mana; enerjiydi Arzu, istek, yaşam sevinci ve akışkan zaman… Eylem ve sonuç oradan, köse başından baksa

Islanırken yanmak… Read More »

Kendi Yalanına inananlar…

Kendi Yalanına inananlar… Önce fikirlerini, sonra Zikirlerini sattılar! Dövüştüler kendileri ile, sonra İdeallerini 30 yıl barikatla kapattılar! “Para elin kiri dediler”, sonra Kölesi oldular! Söylemler bir gaye, boşa söylenmezdi, sonra Olmayan köyün yolunu yaptılar! Yalancı köyün kavalcısı geçmiş seyre, Elinde kavalı bakar deyü deyü… Namus işçisiyiz fabrika ve tarlalarda, sonra Borçlarını bize ödettiler! Elimiz çamurlu

Kendi Yalanına inananlar… Read More »

Gecenin karasında kaçak düşlerimiz…

Gecenin karasında kaçak düşlerimiz… Kimse bilmez, dert anlamaz Gönül bu aka da konar, karaya da Düşmeye görsün sevda… zifiri karadır Göz görürde, akıl almaz… düşer pusuya Aşk bu, Pusuya yatmış… elleri açmış Hiledir arkadaşı, köse başını tutmuş Sevk ve haz ise sokak başını… lakin titrek Tutku ve teslimiyet ise… dünden yenik Her şey gibi; gecelerde

Gecenin karasında kaçak düşlerimiz… Read More »

Yanık düş…

Yanık düş… Düştü, beynime derinlerine Yazık az önce gerçek idin Biraz sonra gelecek olacaksın Ta derinliklerinde yaşanmamışlıkların… Of diyen dudakların puslu ısısı, Susma Aynalara yansıyan gülüş, beni benden alma…. Bilmez misin, derinlik sığ bir ifade Gelenler bir haberdardır dünden Ölenler ise yarınlardan Hepsi bir muammadır en alasından… Of diyen dudakların puslu ısısı, Susma Aynalara yansıyan

Yanık düş… Read More »

Hasat bekler pusul düşler…

Hasat bekler pusul düşler… Düşler ekeriz toprağa, kucağımızda buğday gibi Sonra bekleriz yağmurun yağışını, Her gün sabah düşen kıradır, onlar için aş ve su Günün ortasında vuran güneşin ışınıdır, boy vermesi için can Günü şahnesini kapatan günbatımı, bir nefestir… Düşler demişken; Onlarında bir umudu var, Boy vermek gibi, Göğe yükselmek gibi, Toprağa düşüp, üremek gibi

Hasat bekler pusul düşler… Read More »

Kitap ayraçları…

Kitap ayraçları… İlk okuduğun önsözün akabinde; düşlerinle flört eder, 1.ci Sayfa ile eşlik eder sana, başı düşer 2.ci sayfayı çevirdiğinde göz koyar bilgine, 3.cü sayfada artık arkadaşıdır güz düşlerinin… 4,5 ve 6.cı sayfa derken, tohum eker Bazen hüzün ve hazan olur, Bir bakmışsın dost olmuş sana dosttan öte, Bakmışsın, sana fikir olmuş en alasından… Bazen

Kitap ayraçları… Read More »

Yalanların yatacak yeri yokta, senin var mı?

Yalanların yatacak yeri yokta, senin var mı? Yalanlar yığınlarca, Deste deste, demet demet Tutkuların ve koltukların kucağında, Kah orada, kah burada Gizli sevdaların, kaçak çayı tadında Görenler zanneder ki götürecek beraberinde… Ne uğruna, kim seçti SENİ Ne için, hangi güç kurtarır SENİ Amaç kimin, gün gelir oda KOKAR Gaye kimin gayesi, bir uğraştı o da

Yalanların yatacak yeri yokta, senin var mı? Read More »

Dibine kibrit suyu dökem de…

Dibine kibrit suyu dökem de… Aşk gönülle sığar da, Neden fikir firar eder… Sevda yüreğe düşer de, Akıl neden terse yol alır… Sevgi nasır misali yer yapar da, Bir yâr ile neden yetinmez yiğitler… Dünkü sevişmeler yitik ve düşkün, Şimdiki adı olmuş kahpelik… Dişi kuş yuvayı yapar da, Nedendir kısır çekişmeler… Zor iştir insanın huyları,

Dibine kibrit suyu dökem de… Read More »

Hep bir tık eksik…III

Hep bir tık eksik…III Ölüm… ufuksuz bir muamma, Bildiklerimiz ile bilmediklerimizin (olgunluk- mertebe- doyum) gibi anlamların ardından gelir Tanrının koşulsuz kuralı diyorlar/ doğası gereği yaşamın, Hangi gizli ifadenin; gizli enerjinin/ aurasını yansıtıyor, Hangi essiz yaşamın/ hani hiç gülmeyen busenin ifadesidir O? Sonuç olarak/ sevap ve günahlarımızın sağlaması mı ile yargılanacağız, Yoksa bir adaletsiz/ dağılımın, düzensizliğin

Hep bir tık eksik…III Read More »

Scroll to Top
Open chat
Merhaba,

Size nasıl yardımcı olabilirim?