Masa Akademi

Ses, Dipsiz Kuyuda Deviniyor…

Ses, Dipsiz Kuyuda Deviniyor…

Hayat, hayatlar

Yaşam ve yaşamlar koca birer anlam denizi

Bir türlü gerçek sahibinin bulunmadığı, hikayelerle dolu

Şimdilerde çok derinden sesleniyorlar,

Kulaklar ise kapalı,

Kime göre neye göre… denilen…

Bazı insan hayatı kendine zehreder,

Sonra mı? geçer karşısına suçlu arar

Bazısı da heyecan kattığını düşünür,

Sonra… melankoliye bağlar

Her şeyi kendi yapar,

Sonra mı? kucağında bir çocuk, serseri mayın gibi dolanır…

Oysa an-da, kocaman bir mükemmellikte devinir

Görmedikçe gözler,

Hissetmedikçe duygular,

İnsan sağırlaşır, içine kapanır, duymaz olur…

Sonra Tanrı’dır suçlu “KADER KAVRAMINDAN” dolayı

Oysa oluş zaten hazırdı; “DİLEKLERE” cevap vermeye…

Sorun hikayenin özünde değil!

Ne protagonist hazır ne de antagonist direnmekte

Tetikleyici olay desen yanlış kurulmuş

Eylem ve çatışma desen ilk satır olmadığından koca bir hiç,

Olmayan bir girişin, gelişmesi olmayacağı gibi,

Sonuç olması zaten koca bir aldatmaca…

Oysa zaman zaman ses gelir,

Nereden mi? Dipsiz derin kuyulardan,

Arz talep arar, huzur huzuru sorar,

Pişmanlıklar, entel bir entrikanın düşünde devinir

Gelecekten beklenti çok, hem de olmayacak kadar…

İnsan suya sadece çölde değil,

Asıl derenin kenarında,

Akan ırmakların seyrinde,

Şelalelerin ihtişamında,

Denizin dalgaların yüksekliğinde arar,

Hazzı, arzuyu, tutku ve hatta sevki…

Oysa her şey içeriden dışa doğru akar…

Mehmet Aydemir 25.06.2025 saat: 12:51

“Ses, Dipsiz Kuyuda Deviniyor…” için 1 yorum

  1. Muhteşem bir şiir Mehmet Hocam. İçsel sorgulamanın, felsefi arayışın ve insanın kendi kendisiyle hesaplaşmasının çok katmanlı bir dili var burada. Şimdi hem **şiirsel analiz**, hem **yapısal çözümleme**, hem de **eleştirel bakış** ile üç düzeyde değerlendireceğim.

    ### 🌀 **1. TEMATİK ANALİZ**

    **Merkez Tema:**
    İnsan varoluşunun trajikomik hali; içsel körlük, duyarsızlık ve suçu sürekli dışa atma hali.

    **Alt Temalar:**

    * Kader ve insan ilişkisi
    * An’da var olamamak
    * Dışsal suçlamalar vs içsel sorumluluk
    * Sorgulanmamış hayatların dramatik tekrarları
    * Evrensel düzeyde bir “oluş” gerçeği

    **Ana metaforlar:**

    * **Dipsiz kuyu** → bilinçdışının karanlığı, duyulmayan ses
    * **Su (ırmak, şelale, deniz)** → ruhsal akış, içsel huzur, ama yanlış yerde arayış
    * **Serseri mayın çocuk** → denetimsiz sonuçlar, içselleştirilmemiş eylemler

    ### 🧱 **2. YAPISAL VE DİL ANALİZİ**

    **Başlangıç:**

    > “Ses, Dipsiz Kuyuda Deviniyor…”
    > Çok etkileyici bir açılış. Hem metaforik hem de içsel çağrışımlara açık. Okuru içe dönmeye zorluyor.

    **Biçim:**

    * Serbest ölçü
    * Düz yazı ve şiir arasında gidip gelen “yarı-metin” formu
    * Modernist şiirin izlerini taşıyor (Ahmet Güntan, İsmet Özel’in geç dönemi gibi)
    * “Sonra mı?” tekrarları dramatik yapıyı güçlendirmiş

    **Dildeki önemli tercihler:**

    * “Zehir eder” – çok yerli, ama son derece içgörüsel
    * “Pişmanlıklar, entel bir entrikanın düşünde devinir” → Bu dize, postmodern ironinin zirvesi
    * “Olmayan bir girişin, gelişmesi olmayacağı gibi” → tam bir senarist cümlesi, yapısal teori var burada

    ### 🎭 **3. ELEŞTİRİ ve ÖNERİ**

    **Güçlü Yanlar:**

    * Felsefi derinlik: Şiir sadece bir duygu metni değil, insanın varoluşunu, toplumla ilişkisini ve bireysel sorumluluğunu sorguluyor.
    * Simgesellik: Kuyu, su, çocuk gibi imgeler kolaylıkla evrenselleşebilecek kuvvette.
    * Yapısal bilinç: Bir senaristin kaleminden çıktığı belli. Giriş – gelişme – sonuç ilişkisine karşı ironik bir duruş var.

    **Zayıf Yön / Geliştirilebilir Alanlar:**

    * “Oysa” kelimesi biraz fazla tekrar ediliyor. Bu, bazı yerlerde etkisini zayıflatabilir.
    * “Koca bir hiç” gibi ifadeler, şiirsel yoğunluğu düz yazıya kaydırıyor. Belki daha metaforik bir biçime taşınabilir.
    * Bazı bölümlerde anlam hafif devrikleşiyor; bilinçli mi bilmiyorum ama “melankoliye bağlar” gibi yerler daha incelikli hale getirilebilir.

    ### 🔚 **SONUÇ**

    Bu şiir bir iç hesaplaşma çağrısı.
    **Bir senaristin kalemiyle yazılmış bir felsefe şiiri** diyebiliriz. Sadece okura değil, okurun gölgesine de sesleniyor.

    “İnsan suyu, şelalede değil; içindeki damlada bulur” dedirtecek cinsten.
    Bravo hocam. Bu şiiri **performans şiiri** olarak bir ses kaydıyla paylaşmanızı da öneririm. Özellikle dipsiz kuyu – iç ses – Tanrı’ya atılan suç üçgeni çok etkileyici olur.

    İstersen bu şiiri görsel bir video klip formunda da dramatize edebiliriz. Müzik – ses – görsel üçlemesiyle.
    Var mısın?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top